Ege ve Kumru


Kumruları büyük ve beyaza dönüktü, Ege'nin,
Bir tel üzerinde ve gökyüzünün altında Ege'ye bakıyorlardı.
Gürültüsüzdüler.
İstanbul'dakilere inat!

Ege ise; kağıt oyununa bulunmuş dördüncü gibiydi.
Kumru daha az kumru ancak daha çok Ege'li sanki ?!

Ben hangi kağıdı atacağım diye düşünürken:
Hayat geldi, geçti Ege'den...

09.09.2018



 

Dermedir çatmadır hayat


Dermedir, çatmadır hayat,
Sana gelince öyle, bana gelince böyledir.
Hay huydur, biraz
Paldır küldür geçip gider ömür.

İte kaka okunur okullar
Geçilir dersler.
Düşe kalka büyür çocuklar,
Yaşlanır gençler.

Efil efil esen rüzgar
Gün olur kurander yapar,
Kapatılır kapılar.

Gıdım gıdım biriken paralar da;
Bir gün olur havadar.
Oysa, koltukta ağırmış saçlar,
Ne de  çabuk duvar fotoğrafı olmuşlar.

Giden gelmez, kalan bilmez,
Devran döne döne
Geçer hayatlar.

Kaldırımda Satırlar


Kedi, sen ve kaldırım,


Bir küçük adımda, yanındayım.
Kalp acısı yanımda hala,
Tavla taşları kulaklarımda tıkırdıyor,
Kulağım sende hala.

Söylediklerin: dudaklarından daha önemli mi?
Bilemem. Bana öyle gelmiyor.

Ara sıra susuyorsun ya;
Benim sıram zannediyorum.
Dudakların kurumuş oysa
Islatıyorsun, temiz sandığın bardakla.
Sonra, devam kıpırtılara,
Dudak kıpırtılarına.
Kediyi göremeyecek kadar söyleyeceklerin var.
Kedi kaldırıma, ben sana dönüyorum.

Daha bir laf edemedim. Şikayetim yok,
Sakın ha!
Bana söz sırası gelecek diye ürküyorum
Gözlerimi senden alıp, kelimelere vereceğim,
İstemiyorum.

Kedi de bana bakıyor. Ama biliyormuş gibi

O daha sakin benden,
Çok lakırdı duymuş sanki.
Çok adam görmüş belli.
Halinden,tavrından belli.

Bayağı güngörmüş kedi.

Hakkın İlahisi


Eğer sen doğruysan, ben cetvelim.
Eğer sen yargıçsan, ben mahkemeyim.

Okuduğun o kitapsa,
Ben cehaletim.

Yazdığın şu satırsa,
Ben körler alfabesiyim.

Dokuz doğursa senin için dağlar,
Ben o dağların geçit vermez tepesiyim.

Kibir, haslet, yalan seninse,
Ben efendinin, efendisiyim.

Işıklar Yansın!

./..
Işıklar yandı. Kalktılar. Başkalarının arasında, yanyana çıkarlarken Ekrem sordu:

- Filim iyiydi, değil mi?
- iyiydi, dedi gülümseyip.

 Ne çok yalan söyleniyordu yeryüzünde sözle, yazıyla, resimle ya da susarak. Kasabanın ileri gelenleri için genç adamı öldürtmek çok kolaydı. Gene de, saçma da olsa, tek başına bir şeyler yapılabileceği sanısını veriyordu; insan katılıyordu bu yalana.

Yusuf Atılgan,Anayurt Oteli;Can yayınları © 2017. Sayfa 62-63.

Bugünkü Halimiz

 
"İnsanın, geliştiği filan yok. Yalnız kusurlarına alışıyor, o kadar. "


Oğuz Atay, Günlük S.224, İletişim yayınları, 5.Basım.