Şiirler ( İki kelime - Suskun- Hayata Dair Özgürlük)

Serdar'la gece yarısı yazdıklarımıza atfen...

İki Kelime

Terk etmesi iki kelime,
Yazması tek bir satır, keyfinde sabah.
Doğmadan güneş, terk etmeden sen,
Kayıp düşlerim, yorgun.
Kaygısız, yalnız dolaşıyor ellerim saçlarında,
Sabaha kadar,

Yalnız.

Suskun

Suskunum sensiz.

Bir renksiz boyaya bakıyorum,
Suskunum, sensizim.
Ne beter şeymiş suskunluk?
Anılar, aşk, geceler, şiirler,
Hepsi sensiz.

Suskunum, şaşkınım, dermansızım,
Yazacak ne çok şey varmış,
Suskunluğuma;
Sebepsiz, boş, karamsar suskunluğuma.
Kalemimden özlemim akıyor,
Ama boş, hepsi sensiz.

Hayata Dair (Özgürlük)

Nedir ki? ölenlerin yanı başında,
De ki, bir banka oturmuşum,
Hem de yanı başımda, sen yoksun,
Beri yanda canlar ölü doğuyor,
Ben ki, sensizim diyebilir miyim?
Sen, bensiz, hayat bizsiz,

Ölen özgür, diri esir,
Ölenlerin yanı başındakiler: kimsesiz.




Ahmetcük

Küçük kasabada şeytan gibi bir çocuktum. Yani şeytan gelse çocukluğunu özleyecek cinsten. Cins bir çocuktum. Ahmet. Kasaba küçükmüş ben farkında değildim. Yazarken anladım. Çok sonra. Ben camiyi uzak sanırdım, çarşı daha da uzakmış. Otobüsle gelen Fatma teyze hele; hepten uzakmış. Ahmet, şiirlerdeki Ahmet. O zaman yazı yazacağımı bilmiyordum. Büyük şehre gideceğimi de. Daha ırmakta kaybolmamıştım. Büyük şehrin çarşısında ekmek almaya gönderdiler. Fırını, kokusundan buldum. Meğer bütün fırınların kokusu aynıymış. İnsanları da. Kasaba - şehir fark etmezmiş. Ben de yazarken anladım, Ahmet. Fırınmış, kasaba ile şehri buluşturan. Kaybolduğum zannettiğim şehirde hem de. Kasabamızmış ya la fırın. Ulan Ahmet, haylaz Ahmet, şeytan Ahmet! Ne çok özledim seni Ahmetcük Ahmet.

18.03.2016 küçükyalı
02:05