Cız bızz


Türkçe, her lisanın olduğu gibi nev'i şahsına münhasır bir dil! Bu kendine özgünlüğün yeme içme kültürü ve pişirme sesleri ile olan bağlantısı benim için ayrıca dikkate şayan! 

"Hiç mi vicdanın sızlamadı?
İçim cız etti vallahi!
Yüreğime soğuk sular serpildi.
Ne öyle şıkır şıkır takıştırmışsın?
Herkesin gözü önünde çocuğu şapır şupur öptü.
Niye suratını ekşittin?
Bal yiyen baldan usanır.
Bundan iyisi Şam'da kayısı!
Bu oğlan da çiroz gibi ayol! Ötekine baksana yumurta gibi, peh!
Bugün de hava limonata.
Balık etliyi kimselere değişmem."

İşte böyle; içinizin yağları erisin, peynir_ekmek gibi mallarınız satılsın, ağzınızdan bal damlasın, kaynananız dut yemiş bülbüle dönsün, hepinizin sofraları Halil İbrahim bereketiyle dolsun.

Ada vapuru;22 Mart Pazar; Bostancı açıkları.

1 yorum:

  1. Ne güzel yazmışsın gene yahu...gittik geldik diyarlara...

    YanıtlaSil