Duvar Saatleri
Duvar saatleri dolu bir oda hayal ediyorum. Türlü, türlü, farklı farklı saatler. Sanki, eski bir saat tamircisi dükkanı gibi. Daha sonra odanın içerisine bir soba koyuyorum. Alevler dans ederken ara sıra gözüme çarpıyorlar. Hafif kabarmış cam pleksi penceresinden bakıyorum alevlere. Duvar saatlerinin zincirli kuyruklarının sonunda hep bir kozalağa benzettiğim saniye salıncağına bakıyorum. Her bir saatin sarkacı farklı salınıyor. Zaman akıp gidiyor. Soba yanıyor. Oda sımsıcak. Bir sandalye çekiyorum, altıma. Duvarlara bakıyorum. Duvarlar canlı gibi. Saatler ile ahbaplık yapıyorum. Bir masa yerleştirmeliyim, ama nereye? Sandalyeyi de yanına yanaştırıyorum. Duvara, dayayacağım masayı. Bir masa lambası ışığı altında bir kaç satır yazacağım, bırakacağım kalemi birdenbire. Saate bakacağım. Kalkıp gideceğim, yan odaya bomboş yalnız duvar saatsiz odaya, yazım, kalemim ve saatlerim orada kalacak. Masadaki lambanın ışığı açık kalacak. Kapı aralık kalacak. Yazı baki kalacak. Zaman akıp gidecek, daima...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Önceki Yazılar
-
►
2019
(6)
- ► Temmuz 2019 (1)
- ► Mayıs 2019 (1)
- ► Nisan 2019 (1)
- ► Şubat 2019 (3)
-
►
2018
(14)
- ► Aralık 2018 (1)
- ► Eylül 2018 (2)
- ► Haziran 2018 (1)
- ► Nisan 2018 (1)
-
►
2017
(11)
- ► Aralık 2017 (2)
- ► Kasım 2017 (1)
- ► Eylül 2017 (2)
- ► Haziran 2017 (1)
- ► Mayıs 2017 (3)
- ► Nisan 2017 (1)
-
▼
2015
(20)
- ► Kasım 2015 (1)
- ► Eylül 2015 (1)
- ► Ağustos 2015 (2)
- ► Temmuz 2015 (2)
- ► Haziran 2015 (4)
- ► Mayıs 2015 (4)
- ► Nisan 2015 (1)
- ► Şubat 2015 (1)
-
►
2014
(51)
- ► Aralık 2014 (2)
- ► Kasım 2014 (6)
- ► Ağustos 2014 (5)
- ► Temmuz 2014 (2)
- ► Haziran 2014 (1)
- ► Mayıs 2014 (4)
- ► Nisan 2014 (1)
- ► Şubat 2014 (6)
-
►
2013
(14)
- ► Aralık 2013 (6)
- ► Kasım 2013 (8)
Etiketler
- Deneme (19)
- Duvar Yazıları (4)
- Kısa Hikayeler (3)
- Şiir (9)
- Taşlama (2)
- Tefrika Hikaye (2)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder