Çocuklar uzadıkça


İlk önce anneanne geçilir herhalde, ya da babaanne, sonra sırasıyla anne ve en son da baba.  İşte, çocuğun boyu babayı geçtiği zaman başlar ve biter herhalde bir şeyler.  Babaların içerisinde bir şeyler demek istiyorum. Ben kendimce,tabi.  Annelere de selam ederek.  İyiler hep eskide kaldı gibilerinden ezgiler çınlamaya başlar kulaklarımızda.  Baba eskimeye başlamıştır artık.  Bir taraftan yeni bir arkadaş dahil olmuştur hayata.  Hem ağzımızın içine bakan, hem de burnunun üstünden bize bakan bir arkadaş.  Karmaşık, değişik ve güzel bir duygu olmalı.  Her baba tadamamıştır, muhakkak. Benim büyükbabam kendi çocuklarıyla ilgili tadamamış,mesela.  Oysa, babam ve dedem bu karmaşık duyguları yaşadılar.  Eminim.

Bu tuhaf eskimek ve yaşlanmak hissi beraberinde bir sorumluluk/ayrıcalık(mesuliyet/imtiyaz) da getirir.  Boyunu aşmış çocuk sahibi payesi bir sosyal statü sağlayabilir. "Sen ona bakma, onun boyu kadar kızı/oğlu var".  Bu, sosyal apolet çoğu yerde bir joker vazifesi de görebilir.  Yaş alma konusundaki tahminlerde mesela.  Beklentinizin üzerinde bir tahmin aldıysanız.  Önemli değil.  Hemen jokerinizi kullanın.  Ya da size fırsat vermeden kavisli bir orta gelecektir, mutlaka. " Aaa, inanmıyorum.  Ben sen/sizin daha..." ile başlayan cümleleri duymanızı sağlayacaktır.  Pek ala, bu apolet omuzlarda sosyal bir yük olarak da ağırlaşabilir.  "Koskoca adamsın, boyun kadar kızın/oğlun var... ile başlayan cümlelere gerekçe yaratabilir.  Bacak kadar bebeleriniz zamanında sosyal olarak izin verilen hayali sınır daralmıştır artık.  Tuhaf bir ikilem.  Hayatın kendisi gibi.

İnsan dışındaki canlılarda durum daha farklı.  Vahşi doğada kendi yavrusu kendi boyunu aşmış çok az mahlukat olmalı.  Düşünsenize, bir erkek filsiniz ve sizden daha azametli yavrunuzla karşılaşıyorsunuz.  Hayal kırıklığı; Zaten, çoğu böyle bir karşılaşma yaşamadan son nefeslerini vermiş oluyorlardır.  Ya da yarış pistindeki aygır, kendi yavrusu tarafından geçiliyor, Bu durum ile karşılaşılmamıştır, bence.  Doğada yavrular büyüyene kadar ebeveyn yeryüzündeki görevini bitirmiş oluyor.  Hatta, bir çoğu doğurur doğurmaz ölüyor.  Alaska somon balıklarının macerasını aklınıza getirin.  Ya da daha spermleri dişinin yumurtasıyla buluşmadan fani dünyaya veda eden Peygamber devesini.  Ne kader?  Bu yönden, insanoğlu bir anlamda şanslıdır. 

Şanslıyız.  Çok şükür.

Esenlik dileklerimle,

K.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder