İşe yaramak


Delice bir tuzaktır işe yaramak çoğumuzun hayatında. Şizofrenik boyutlara ulaşabilir bu olgu. İşe yaramak için ne yapmayalım ve nasıl yapmalıyım arasında debelenriz. Çoğumuz istemeden hayat tarzı edinmişizdir,onu. Karşımızdaki yaşadığı bir olaydan söz ederken hemen çıkarımlar romanı yazarız işe yaramak için. 

-Dün kiralık ev bakmaya gittik ya. Ayağıma karasular indi. Gezmedik emlakçı kalmadı bu yaka da, hepsi ne kadar da kötü evlerin.

- Ee neden bana söylemedin? Bizim sitede bir dolu kiralık var. Dur şimdi bende emlakçının numarası vardı, oradan arayacağım.

İşe yarama kaygısı bazı kişi ve olaylarda çalışabilir gerçekten. Ancak, bu durumsal işe yarama daha da çok kamçılar sizi esasında.

Niye işe yarayabilir? Çünkü bazılarımız ima yollu aktarımları tercih ederiz. Bizi bu zamana kadar getiren merdivenler açık ve net olarak kendimizi ve derdimizi anlatmaya olanak sağlamamıştır.Ya da teşvik etmemiştir. Bastırılmışızdır. Talepkar olmaktan çekinmişizdir. Belki de talepkar görünmekten. Bu durumlarda, işe yarama güdüsü karşı tarafta gerçekten yer bulabilir. Ancak, bir eksiklik olan kendini açık ve net ifade etmesine yardımcı olmaz çoğu zaman.

İşe yarayacak ne var diye konu ararız diyaloglarda. Hahh, buldum işte. Bana, işe yarmak için müthiş bir fırsat.  Baktık işe yaramak ortası gelmiyor. O zaman başka tatktik girer devereye. İşe yaradığımızı gösterecek lüzümsuz çabalar... 

Kendinizce direksiyonda mutabık kaldığınız varış yerine doğru gidiyorsunuzdur. Yan koltuktaki işe yarama şizofrenisi arkadaşınız ise tetiktedir. Atılır;

- Aa neden buradan gidiyorsun. Biraz ilerideki kavşakta trafik çok sıkışır. Dön sen buradan sağa şimdi. Ben seni lap diye çıkaracağım istasyona, Merak etme!

- Kasıntıdan ellerim direksiyonda kilitlendi. Merak etmiyorum da ben istemedim ki arkadaşım. İstesem kısa yol söylerim. Üstelik neye göre kısa. Geçmiş tecrübelerine göre. Ya bugün oraya bir tretuvar örülmüşse. Ya da çöp kamyonu sokağı tıkmışsa. Ya da bir kaza bizi orada bekliyorsa. Bırak yolumuza gidelim.

diye aklınızdan geçirirsiniz.

Hayırr. İşe yaramalıyım ben. O zaman air condition çalışma prensiplerinden gireyim, der arkadaşınız.

-Abi, sen neden klimayı bu konumda çalıştırıyorsun? Boşuna benzin yakıyorsun. Şu konumda çalıştırsana.

 (Bak ben de işe yaradığımı hissedeyim ha? Ne olur?)

Hissettirirsiniz ya da boş ver dersiniz belki. Klimayı o ayara getirir ya da getirmezsiniz. Ama işe yarama kaygısı akut bir hale doğru gidiyordur artık.

Oysa, işe yaradığımızı görmek için değil, içini dökmek, dinlendiğini hissetmek, paylaşılmak için biz varız. Kaçırırız işte;

işe yaramak için ...

"Between two evils, I always pick the one I never tried before".

Mae West

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder