Arada kalmış bir deredeki söz sanatçıları

Ne açlar, ne de toklar için bu edebiyat denilen sanat.  Üretmek anlamında diyorum! Ne aç ne tok insanlar yığıyor söz balyalarını sayfalara.  Edebi anlam içerek söz yığınlarını!  Hikayeleri, şiirleri, şarkı sözlerini kastediyorum.  Ne zaman üretiyorlar? Ne mutlu, ne mutsuzken! Ne zengin, ne de fakirken! Ne tembel, ne de çalışkanken! Arada kalmış insanlar üreticisi bu sektörün.  Açken, tok karnını doyurmak için uğraşıyorsun.  Sözler belki kafanda ama onları boş beyaz bir çerçeveye oturtamıyorsun.  Hayatın gailesi, edebiyatı galebe çalıyor.  Tokken de yazacak ve söyleyecek bir şey yok!  Çoğu tokların, edebiyatla ilişkine bakın!  Üretilenlerin; çoğu açlıktan tokluğa geçiş hikayeleri ve bu süreçte yaşananları ders niteliğinde anlatan, başarı özendiricileri aslında!  Tok insanın hikayeleri de okunası gelmiyor, nedense? Bak, dur dinle! ne kadar tokum! Ya da ne kadar mutluyum? Ya da ne kadar sportif ve inceyim!  Ya da ne çok bir şeyim var!  Iıhh, ıhh olmuyor!  Oysa, iki dünya arasında gidip gelirken bir sürü hikaye yakalıyorsun! Sonra da bu yakaladığın hikayeleri iki duygu arasında gidip gelirken yazıyorsun!  Gidip, gelmek dokumak gibi!  Bir dokuma tezgahı atkı, çözgüsü içinde gidip gelirken ortaya bir kumaş çıkıyor.  Söz sanatı da böyle!  İkna olmak için ; bugün Sunay Akın'ın twitter da  yayınladığı şairinin aradayken kaleme aldığı şiire bir göz atın! http://t.co/wX8zu71MUg

Sağlıcakla,

K.
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Önceki Yazılar