Yolumuzu Nasıl Buluyoruz? Ahırının Yolunu Bilen İnekler Gibi


Dağılıyoruz tamamen, hayat hepimizi oradan oraya savuruyor.  Belki 1-2 gün nefes alıyoruz ya, hemen ardından burnumuza kadar batırıyor, bizi.  Gömülüyoruz, karanlık sulara, ter boşanıyor sırtımızdan.  Soğuk, soğuk hem de.  Sevdiklerimizi de üzüyoruz, bu sırada,  Kimse karşımızda duramıyor.  Hayat sille tokat girdi ya bir kere.  Sağdan soldan yumruk yiyoruz.  Başımızı kaldırırken, kıçımızdan tekmeleniyoruz. 

Ne oldu diye etrafına bakmaya gör, olan oluyor, kenardan seyrediyoruz.  derman yok ki, bir iki tokat da sen savuruversen.  Ne oldum delisi diye buna deniyor, bence.  Daha ne oldum delisi olamadan, dur daha neler olacak gemisine binmişiz bile.  Her şey daha da kötü olacak gibi geliyor.  Çukurun dibi nerede?  Daha ne kadar debeleneceğim?  Sırtımdaki yükü yere indiremeden yukarıdan biri bastırıyor sanki. 

Sabah yataktan kalkamıyoruz.  Sanki hiç uyumamış gibiyiz.  Spor mu?  Yapacak enerjiyi kendimizde bulamıyoruz ki!  Ahh televizyon iyi ki sen varsın!  Karşında uzaktan kumada ile zihin avutmak o kadar iyi geliyor ki!  Peşi sıra değişen sahneler ve yenilenen görüntüler.  Bir kaç özlü söz ve aksiyon sahnesi beni avutmaya yetti, bugün.

Peki, sanki bunlar hiç olmamış gibi nasıl hazırlıyoruz o raporu?  Hüngür , hüngür ağlayan arkadaşımızı nasıl teselli ediyoruz? Nasıl yapıyoruz o herkesin alkışladığı sunumu.  Peki,ya milletin parmaklarını yaladığı o yahniyi?  Çocuklardan erken nasıl kalkıyoruz, arkasından yetiştiriyoruz unuttuğu maketi. 

İki elimiz dolu, parmaklarımızı kesen poşetleri merdivenden atlatıp nasıl fırlatıyoruz mutfağa?  Ayın sonunu nasıl getiriyoruz?  O güzel permaları, bukleleri nasıl yapıyoruz, taksitle aldığımız ondüla maşaları ile!  Nasıl gülüyoruz, katıla katıla?  Alnından nasıl öpüyoruz sevdiğimizi?  Nasıl, sabah kalktığımızda, kokusunu özlemiş oluyoruz, onun.

Nasıl buluyoruz, ahırın yolunu?  İnekler gibi anlamıyorum.

Esenlikle,

K.            

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Önceki Yazılar