-
Tamam kardeşim, tamam. Görürsün bak!
Benim dediğim çıkacak, ben de sana bir şey demeyeceğim.
Toplantı salonunda,
çoğu kişi ayakta ve üçerli beşerli gruplar halinde kümelenmiş
bekleşiyorlardı. Ellerini göğsünde
kavuşturmuş, kaşlarını havaya kaldırarak birbirlerini selamlayan bir sürü şakın
ve suskun personel. Nihayet Genel Müdür,
Ahmet Bey içeri geldi. Ne hızlı, ne de
yavaştı yürüyüşü. Her zamankinden farklı
değildi esasında. Tavırlarından, personelin
üzerindeki endişenin o an Ahmet Bey’e geçtiğini hissettim. Odaya girdiği gibi değildi. Rahat görünmeye
çalışıyordu ama gerginleşmişti. Bu kadar
insanın yüzüne bakarak söyleyecekleri onu endişelendirmeye başlamıştı. Odasında hazırlandığı gibi bir konuşma
olmayacaktı. Beden dili bunu söylüyordu. İlk kelimeleri çok uzak bir tünelde
yankılanan teneke gürültüleri gibi kulağımdan dolaştı. Sonra uğultuya dönüştü. Ama bir cümle, beynimde patladı ve ezanın
hoparlörü gibi deldi, geçti
-
“Yurt dışından alınan kararla, şirketi
kapatıyoruz.”
Doğru duymuştum, değil
mi? Şirket kapanıyordu. Şaşkınlık ve
suskunluk endişeli bir telaşa yerini bırakmış, insanlar aralarında konuşmaya
başlamıştı. Ahmet Bey’de konuşmasını kesmiş,
yeniden konuşabilecek şekilde dikkatlerin toplanmasını bekliyordu. Tam o sırada,
ortalardan bir ses yükseldi.
-
Ama biz kapatmıyoruz. Evet, kapattırmıyoruz!
Bu satış müdürü Erdem Bey’in sesiydi. 10 yıldır şirketteydi. Müşterileri ve işin nasıl yürüdüğünü çok iyi
biliyordu. Şirket içerisinde
saygınlığını vardı. Sadece mali işler
müdürü Aslan Bey ile anlaşamadığı biliniyordu.
-
Evet, biz de kapattırmıyoruz
Diyen sesler birden çoğaldı. Farklı kişilerden de destek haykırışları
gelmeye başlamıştı. Toplantı salonu
bir miting havasına bürünmüş, alkışlayanlar, yaşa diye bağıranlar ve ıslık
sesleri ile Ahmet Bey aniden miting alanında bir figürana dönüşmüştü. Şakın ve ama memnun bir şekilde
olan biteni seyrediyordu. Yanına hızlı adımlarla
Erdem Bey geldi.
-
Ahmet Bey, sizin iyi niyetiniz ile yurt
dışından gelen bu talebi en uygun bir şekilde burada icra etmek istediğinizi
biliyorum. Bu safhada şirket çalışanlarına
adil davranacağınızdan da şüphem yok.
Ancak, bu işletmenin müşterileri ile birlikte yarattığı ticaret hacmini
başkalarına kaptıracak ve arkadaşlarımın emeklerini heba edecek değilim. Gerekirse satın almak da dâhil her türlü
seçenekle yurt dışının karşısındayız. Bu
konuda sizin bize yardımcı olacağınızı ümit ederim.
Bir anlık endişe ve duraksamadan sonra, bu kadar
geniş ve kuvvetli bir çıkışı beklemeyen Ahmet
Bey ağzından yavaş yavaş da olsa, kendisinin işin içinde olmayacağı da
anlaşılsa
-
Elbette, olacağım
Sözleri çıktı.../devamı yarın
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder